Fatma K. Barbarosoğlu
7 Kasım 2011
I-
Lüks bizi bozar diye yazıyorum ne vakittir. Zenginlik bozmaz bizi. Lüks
bozar. Zengin malı ile orantılı olarak cömertleştikçe para tarafından
kirletilen olmaktan kurtarır izzeti nefsini.
Lüks bizi bozar. Ne kadar bozduğunu anlamanız için dünyanın tek taksit
taksit lüks tüketen ülkesi ilan edildiğimizi söyleyeyim de gerisini siz
düşünün. Lüks, parası olanın hiç düşünmeden aldığı kucak kucak para
ödeyerek aldığı şeydir. Onu lüks yapan bir ihtiyaca karşılık gelmesi
değil, sahibini olmadığı bir yere, konuma, duruma "uçurması"dır.
Lüks nesnelerle ömür alır parayı bastıranlar, ödül alır, şımartır
kendini. Gençlik alır, güzellik alır, itibar alır. Herkeste rastlanmayan
şeyleri alır.Yani esasında onları aldığına dair kendisini kandırır.
Ama bütün bunlar peşin para ile olur. Lakin Türkiye'de taksit taksit
oluyormuş. Söyleyen ben değilim. Dudak uçuklatan fiyatları ile sahibine
"kimlik" sunduğunu iddia eden bir saat firmasın yetkilisi sarışın hanım
söylüyor.
Tatsit taksit mutluğun peşine düştüğümüz günden beri bir yudum huzurumuz kalmadı.
Taksitli mutluluklar peşinde açık büfe sabah kahvaltıları, beş yıldızlı otel iftarları.
Formum bozulur diye korkanlar sunum mekânlarında yiyip içiyor. Elli
çeşitten mürekkep açık büfe. Bir çatal alınarak hem görsel doyum
sağlanıyor hem de kilo alınmamış olunuyor(muş).
Görsel doyum diye bir şey var artık. Ruh aç kalınca onun açlığını
beyhude görsellik üzerinden doyurmaya çalıştığımız yeni açlıklarımız
var.
II-
Bu gün sizleri, bir sufinin hayat hikâyesinde ağırlamak istiyorum. Hamza
Bali'den bahsetmek istiyorum. Vefatı 1561. Aşk ve melâmet ehli kendisi.
Şu tüketim ve sunum çağında en çok Melami meşreplere ihtiyacımız var.
Hüsamettin Ankaravi Hazretleri memleketi Kutluhan'da Cuma ve bayram
namazlarını kılabilmek için inşa ettirdiği cami tamamlanır gibi olunca
İstanbul'da bulunan müritlerine mektup yazarak kendilerini ilk Cuma
namazını kılmak üzere davet eder. Cami tamamlanır davete icap edenler
ile birlikte Cuma namazı kılınmak için hazırlanılır. Ankaravi Hazretleri
ezan vakti yaklaştı Bali Ağa gelmedi der. Orada bulunan müridlerden
biri "Sultanım Bali Ağa kulunuzda eskisi gibi riyazet ve mücahede yok
gibi; nefsin arzularına uyduğunu her gün tavuk çorbası içtiğini bana
iftihar yolu ile söyledi" der.
Cuma namazı vakti girdiğinde Bali Ağa'nın geldiği görülür.
Şeyhi Hüsameddin Ankaravi ile kucaklaşır. Şeyhi duyduklarının anlamını
sorar: "Riyazeti bırakmış her gün tavuk çorbası yermişsin doğru mu?"
Bali Ağa şöyle cevap verir: "Efendimin malumlarıdır. Tavuk çorbasından
muradım fukaranın kapıları önündeki taş teknelere, yalaklara döktükleri
artık çorbalardır ki, bunu tavuklar ve köpekler gelip içerler. Fakir de
sabah namazına giderken o hayvanların yiyeceklerini görünce nefsimi
tahkir etmek için onlarla birlikte yerim."
Şeyhi "Benim dahi zannım bu yoldadır. Demek gizlice nefsini köreltir,
riyazet edersin, halini gizlemek için de başka türlü anlaşılabilecek
sözler söylersin. Halk da senin bu sözlerini zahirine göre anlar ve
senin için suizanda bulunur. Bugünden sonra senin ismin Hamza olsun.
Senin bu meşrebin senin şehadetine sebep olur ve şehitler sultanı
Hz.Hamza'nın sancağı altında haşrolursun" buyurur.
Dediği gibi de olur. Memleketi olan Bosna'da meyhanelerde irşad vazifesi
gören Hamza Bali Bosna Kadısı'nın İstanbul Kadısı'na yazdığı şikâyet
mektubu üzerine Şeyh Hamza İstanbul'a getirilir. Ebu Suud Efendi'nin
verdiği fetva ile başı kesilerek şehid edilir.
Şimdi diyorsunuz ki bu hikâyeyi niye anlattın! Ve üstelik niye şimdi anlattın!
Vaktin bereketi ve dahi vaktin hikâyesi var.
Gece yarısı tefeül etmek istedim.(Osmanlı'nın Manevi Sultanları, Tarık
Velioğlu, Hayy kitap.) Karşıma Hamza Bali'nin hikayesi çıktı.
Size değil kendime anlattım farz edin. Sizler maşallah hidayetinizi
tamamlamış, irfanınız yüceltmişsiniz. Eksik olmayın aziz olun, daim
olun. Sevenleriniz bir iken bin olsun. Allah cümlemizi suizandan
kurtarıp hüsnü zan üzere daim etsin. Ülkemizin güvenliği için küçük
hikâyenin hüsnü zan üzere mayalanması gerekiyor.
Anlayanlar anladı. Anlamayanların nasibi başka bir vakte kaldı.
Bayramınız mübarek olsun. Bayramınızın mübarek olması için, fakirleri seven bir kalbinizin olması gerektiğini sakın unutmayın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder